REKREASYON KATILIMI
Bireylerin veya toplumun rekreasyonel faaliyetlere
katılabilmesi ya da katıldıkları rekreasyon faaliyetlerini daha iyi
şartlarda yapabilmesi için çeşitli kriterlerin oluşması gerekmektedir.
Bu kriterlerden en öncelikli olanları ise zaman,
yeterli ekonomik güç ve rekreasyon faaliyetlerinin yapılabileceği alanların
varlığıdır.
Rekreasyon faaliyetlerine katılmayı engelleyen veya
destekleyen birçok faktör bulunmaktadır ancak rekreasyon
faaliyetlerine katılımı etkileyen faktörleri dört ana başlık altında
toplayabiliriz .
• Sezonluk engeller,
• Finansal kaynaklar ve rekreasyon
alanlarının ulaşılabilir olması,
• Cinsiyet ve sosyal sınırlama,
• Fiziksel kaynaklar ve moda.
Sezonluk Engeller
Rekreasyonunun faaliyetlerinin gerçekleştirileceği
mevsim, güneşli gün sayısı, gündüzlerin uzunluğu, sıcaklık gibi faktörler rekreasyon
faaliyetlerine katılımı etkilemektedir.
Özellikle açık hava rekreasyon faaliyetleri hava
şartlarına büyük ölçüde bağlıdır.
Yağışlı günlerde rekreasyon faaliyetlerine
katılımın nispeten daha az olduğu söylenebilir.
Ancak kayak, snowboard gibi bazı rekreasyon
faaliyetlerinin gerçekleşmesi ise aksine kar yağışını gerektirir.
Kapalı alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleri ise sezonluk
değişimlerden daha az etkilenirler.
Bununla birlikte insanlar, sıcak günlerde kapalı
mekânlarda gerçekleştirilen rekreatif faaliyetlerde bulunmaktansa deniz
kenarı, ormanlık gibi alanları daha çok tercih ederler.
Gündüzlerin uzamasıyla birlikte kişilerin katılacakları rekreasyon
imkânlarının da süresi uzamaktadır.
Finansal Kaynaklar ve Rekreasyon Alanlarının
Ulaşılabilir Olması
İnsanın yaşadığı fiziki çevre sadece katılımcı
olmasını değil, çoğu kez katılacağı rekreasyon faaliyetinin türünü de
tespit etmektedir .
Çünkü insanlar öncelikli olarak yakın çevresindeki
tesis ve alanları keşfeder, buralarda yapabileceği faaliyetlere katılmayı
tercih eder.
Bu bağlamda şehir içi rekreasyon alanlarının gerek
yakınlık gerekse güvenlik nedeniyle daha çok tercih edildiği söylenebilir.
Ancak özel otomobile sahip olan insanlar daha
rahat ulaşım imkânına sahip oldukları için uzak alanlardaki rekreasyon
faaliyetlerine de katılabilmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde rekreaktif
faaliyetlere kaynak aktarılmasının veya bulunmasının zor olduğu
bilinmektedir.
Çünkü bu ülkelerde öncelik diğer yaşamsal
ihtiyaçların teminidir.
Diğer yandan rekreasyon faaliyetlerine katılımı
etkileyen diğer bir unsur da bireylerin ekonomik seviyeleridir.
Gelir arttıkça rekreasyon yapma arzusu çeşitlenmekte
ve çoğalmaktadır.
Ayrıca rekreasyonun birçok türü belli bir harcamayı
gerektirmektedir.
Özellikle aktif rekreasyonlarda spor aleti ve giysi
gibi birtakım harcama kalemleri bulunmaktadır.
Kullanılabilir gelir, ekonomik durumuna göre
dalgalansa ya da sosyo-ekonomik gruplar arasında farklılaşsa da, bugün
rekreasyon faaliyetleri için ayrılan kaynakların her zamankinden daha yüksek
olduğu bilinmektedir.
Bu durumun en büyük nedenleri kadınların da çalışma
hayatına girmesiyle evde ücret alan iki kişinin olması ve ailedeki birey
sayılarının giderek azalmasıdır.
Cinsiyet ve Sosyal Sınırlamalar
Çalışan bayanlar, çalışan erkeklere göre daha az
boş zamana sahiptirler.
Bayanlar çalışma dışı zamanlarının büyük bir kısmını ev
işleriyle uğraşarak geçirmektedirler.
Çocuk sahibi bayanlar çalışma saatleri ve ev işlerine
ayırdıkları zamandan geriye kalan saatlerinin büyük bir kısmını da çocuklarıyla
ilgilenerek geçirmektedirler.
Bu durumun en büyük sebebi toplumda bu
görevlerin kadının yükümlülüğü olduğuna dair bir görüşün hâkim olmasıdır.
Cinsiyet faktörünün dışında rekreasyon faaliyetlerine
katılımı etkileyen sosyal faktörler de mevcuttur .
Özellikle inanç konularının sosyal baskı unsuru
olarak kullanıldığı ülkelerde, rekreasyon faaliyetlerine katılım sosyal baskı
yoluyla engellenebilir ya da kısıtlanabilir.
Kaynaklar ve Moda
Günümüzde rekreasyon faaliyetleri günlük yaşamın önemli
bir parçası haline gelmiştir.
Değişen yaşam koşulları ile birlikte insanların
ihtiyaç ve zevkleri de değişmiş ve insanlar yalnızca yeme, içme, barınma gibi
temel ihtiyaçlarını değil, bunun yanında ruhsal ihtiyaçlarını da
giderebilecekleri faaliyet alanlarının arayışı içerisine girmişlerdir.
Bu nedenle rekreasyon alanlarına olan ilgi
giderek artmaktadır.
İnsanlar rekreasyon faaliyetlerine katılarak hem
fiziksel hem de ruhsal tatmin duygusuna ulaşmaktadır.
Rekreasyon faaliyetlerine katılan kişi sayısının
artması ve katılımcıların niteliğinin çeşitlilik göstermesi rekreasyon
alanlarının sayısının artmasını sağlamıştır.
Bu tür faaliyetlerde insanlar genellikle
kendilerine daha yakın olan alanları tercih etmektedirler ancak popüler
rekreasyon alanlarının ziyaretinde mesafe faktörünün önemi bulunmamaktadır.
Popülariteden dolayı, çok uzak mesafelerde de olsa rekreasyon
alanlarının ziyaret edilmesi olasıdır.
Yukarıda başlıklar halinde sıralanan faktörlere
ilave olarak aşağıda sıralanan faktörler de rekreasyon faaliyetlerine eğilimi
etkileyici nitelikte olabilir.
• Eğitim düzeyi
• Aile yapısı
• Yaş
• Meslek
• Şehirleşme,
• Nüfus artışı ve hareketliliği,
• Teknoloji,
• Kitle iletişim araçlarının etkisi,
reklam,
• Kültürel etki,
• Çevre bilinci,
• Değişen yeni sağlık bilinci,
• Rekreasyon merkezleri de rekreasyon
faaliyetlerine katılımı etkilemektedir.
Boş zaman, çalışma dışı zamanda içerisinde, insanın
hayatını idame ettirebilmesi için zorunlu olan faaliyetleri
gerçekleştirdikten sonra kalan zaman dilimini ifade etmektedir.
Rekreasyon ise, bu zaman diliminde
gerçekleştirilen aktiviteleri ifade etmektedir.
Diğer bir ifadeyle rekreasyon, bireyin boş
zamanı içinde, isteğe bağlı ve gönüllü olarak, bireysel olarak veya
bir grupla birlikte yaptığı etkinliklerdir.
Rekreasyon faaliyetlerinin tarihi çok eskilere
dayanmaktadır.
Geçmiş dönemlerde rekreasyon faaliyetleri bilinçli
olarak yapılmamış olsa da, rekreasyon, var oluşundan bu yana insanların
yaşantısında her zaman yer almıştır.
Tarih öncesi dönemde, Eski Mısır’da, Eski
Yunan’da, Roma Döneminde, Orta çağda ve günümüze kadar olan süreçte
rekreasyon her zaman var olmuş ve artan bilinçle birlikte rekreasyon
faaliyetleri giderek çeşitlenmiştir.
Bir faaliyetin rekreasyon faaliyeti olarak
nitelendirilebilmesi için bir takım özellikler taşıması gerekmektedir.
Her şeyden önce faaliyetin boş bir zamanda
yapılması ve bireyin kendi iradesiyle seçtiği bir faaliyet olması
gerekmektedir.
Rekreasyon bir iş değildir ve bireyin faaliyetlere
katılma ve devam etme zorunluluğu yoktur.
Rekreasyon bir bilim dalı haline geldikten sonra,
rekreasyon kavramını tanımlamaya yönelik olarak bir takım teoriler
geliştirilmiştir.
Bu teoriler dört ana başlık altında
toplanabilir; ihtiyaçlara hizmet eden rekreasyon, boş zaman değerlendirme aracı
olarak rekreasyon, yeniden yaratma olarak rekreasyon ve ve topluma bir değer
olarak rekreasyondur.
Rekreasyonun bireyler ve toplum açısından birçok
yararı vardır.
Özellikle, günümüzde artan stres ve güçleşen
yaşam koşulları düşünüldüğünde rekreasyonun beden ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu
etkileri daha iyi anlaşılabilecektir.
Rekreasyon bir yandan bireyin fiziksel
aktivitesini arttırıp, bireye moral ve motivasyon sağlarken; diğer yandan, toplumsal
ilişkileri geliştirerek bireyleri sosyalleştirmektedir.
Rekreasyon faaliyetleri birçok faktöre bağlı
olarak sınıflandırılabilmektedir.
Ancak burada unutulmaması gereken, bir
faaliyetin birden fazla sınıflama kategorisinde yer alabileceğidir.
Rekreasyon faaliyetleri; etkinliklere katılma şekline
göre aktif-pasif, yerel sınıflamaya göre kentsel-kırsal, mekânsal açıdan
açık alan-kapalı alan, katılımcıların sayısına göre bireysel-grup, fonksiyonel
açıdan ticari-sosyal-artistik-entelektüel, zamansal açıdan ise
günlük-değişken ve tatil rekreasyonu olarak sınıflandırılmaktadır.
Bireylerin rekreasyon faaliyetlerine katılımı
destekleyen veya kısıtlayan bir takım faktörler vardır.
Bu faktörler genel olarak şu başlıklar altında
toplanmaktadır; sezonluk engeller, finansal kaynaklar ve rekreasyon
alanlarının ulaşılabilir olması, cinsiyet ve sosyal sınırlama ve
fiziksel kaynaklar ve modadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder