27 Kasım 2022 Pazar

 TÜRKİYE’DE YEMEK TURİZMİ

 

TURİZM GELİRLERİNİN 5’TE BİRİ YEME İÇMEDEN:

 Türkiye’de turizm gelirleri içinde en büyük pay yeme içmenin.

  Konaklamanın da önünde gelen ve ilk sıraya oturan yeme içme harcamalarının toplam gelirler içinde payı yüzde 20 ile 25 arasında gidip geliyor.

 2004 yılında Türkiye’nin turizm gelirlerinin toplamı 17 milyar dolar düzeyinde iken gelen turistin yeme içme için yaptığı harcama 3.1 milyar dolar düzeyindeydi.

 Bu rakam aradan geçen 11 yıl içinde iki katı da aşarak 6 milyar 523 milyar dolara ulaştı.

 Aynı dönemde turizm gelirleri ise 17 milyar dolardan 34.3 milyar dolara çıktı.

 2014 yılı sonu itibarıyla turistlerin Türkiye’de yaptığı toplam harcama içinde yemeğin payı yüzde 19-20’lerde.

 Bu da turizm gelirlerinin 5’te biri yeme içmeden geliyor demek.

 Türkiye’de turist başına harcama 828 dolar, bunun 157 doları  yeme –içme için harcanmış oluyor.

 Hedef gastronomi turizmi ile bu rakamı önce 200 ardından da 250 dolarlara çekmek.

 TURİST 58.8 MİLYAR DOLARI BOĞAZINA HARCADI:

 2004 yılından 2014 sonuna kadar Türkiye’nin elde ettiği turizm gelirlerinin toplamı 275 milyar 537 milyon dolara ulaştı.

 Yani 11 yıllık süreçte çeyrek trilyon dolardan fazla turizm gelirine imza atıldı.

Bu dönemde gelen turistlerin yeme içmeye harcadığı miktar ise  toplamda 58 milyar 845 milyon doları buldu.

 

TABLO 3: YABANCI TURİSLER 2014 YILINDA YEMEYE 6.5 MİLYAR DOLAR HARCADI Yıl

Turizm geliri (bin $)

Yeme içme harcaması (bin $)

Yeme içmenin toplamdan aldığı pay (%)

2004

17.076.609

3.158.780

18.4

2005

20.322.111

3.690.171

18.1

2006

18.593.947

3.899.512

20.9

2007

20.042.501

4.746.747

23.6

2008

25.415.068

5.774.961

22.7

2009

25.064.481

5.975.660

23.8

2010

24.940.996

5.841.251

23.4

2011

28.115.693

6.440.577

22.9

2012

29.351.445

6.210.047

21.1

2013

32.308.991

6.583.641

20.3

2014

34.305.904

6.523.852

19

 

TÜRKLER YURT DIŞINDA BOĞAZINA DAHA ÇOK HARCIYOR:

Türkiye’nin turizm giderlerine bakıldığında son 11 yılda rakamın 2.9 milyar dolardan 5.4 milyar dolara ulaştığı görülüyor.

2004 yılında turizm giderleri içinde yeme içmenin aldığı pay yüzde 27 ile 792 milyon dolardı.

 2004 yılında ise 5.4 milyar dolarlık turizm gideri içinde Türklerin yeme içmeye ayırdığı pay yüzde 28 ile 1.5 milyar doları aştı.

 

Yani 2014 yılında yurt dışına tatile giden 7 milyon 982 bin vatandaşımızın yaptıkları harcamanın dörtte birinden de fazlası bu alana gitti.

Yurt dışında kişi başına 685 dolar harcama yapan vatandaşlarımız bu rakamın 194 dolarını yeme içmeye harcadı.

TOPLAM 124 YEMEĞİMİZ TPE’DEN TESCİLLİ:

 Hem yurt içinde hem de yurt dışında tanıtım yapabilmek için coğrafi işaretle tescillenmiş ürünler, yani belirli bir yöreye  özgü olduğu kamu kurumları tarafından onaylanmış ürünler çok önemli.

 Türkiye’nin zengin mutfağında tescillenmiş ürün sayısı henüz çok az.

 Türk Patent Enstitüsü’nden coğrafi işaret belgesi almış gıda sayısı 124.

 En çok coğrafi işaret almış yemek Erzurum’da bulunuyor.

 Erzurum; civil peyniri, kadayıf dolması, küflü civil peyniri, karnavas dut pekmezi, Oltu cağ kebabı ve İspir kuru fasülyesi için coğrafi işaret almış durumda.

Erzurum’u sırasıyla Kayseri, Manisa, Mersin, Mardin, Afyon, Bursa ve İzmir takip ediyor.

 TABLO 5: YEMEKTE TESCİL LİDERİ ERZURUM Sıra

İl

Tescil sayısı

Tescilli ürünler

1

Türkiye/Anonim

7

Türk ahududu likörü, Türk gül likörü, Türk kayısı likörü, Türk vişne likörü, Türk çilek likörü, rakı, Türk rakısı

2

Erzurum

6

Civil peyniri, kadayıf dolması, küflü civil peyniri, karnavas dut pekmezi, Oltu cağ kebabı, İspir kuru fasülyesi

3

Kayseri

6

Develi cıvıklısı, Kayseri mantısı, Kayseri pastırması, Kayseri sucuğu, tomarza kabak çekirdeği, yamula patlıcanı

4

Manisa

6

Domat zeytini, uslu zeytini, Ege sultani üzümü, Kırkağaç kavunu, Salihli kirazı, Salihli odun köfte

5

Mersin

6

Anamur muzu, Mersin cezeryesi, Mut kayısısı, Tarsus beyazı üzüm topacık, Tarsus yayla bandırması, Tarsus şalgamı

6

Mardin

5

Mardin kaburga dolması, Mardin kibe,

 

7

Afyon

4

Afyon kaymağı, Afyon pastırması, Afyon sucuğu, Çay ilçesi vişnesi

8

Bursa

4

Gemlik zeytini, İnegöl köfte, Kemalpaşa tatlısı, Mustafa Kemal Paşa peynir tatlısı

9

İzmir

4

Bergama kozak çam fıstığı, Bozdağ kestane şekeri, Ödemiş patatesi, Ege inciri

10

Kahramanmaraş

4

Andırın tirşiği, Maraş biberi, Maraş tarhanası, Çağlayancerit cevizi

11

Samsun

4

Bafra pidesi, Samsun kaz tiridi, Samsun simidi, Terme pidesi

12

Siirt

4

Pervari balı, Siirt büryan kebabı, Siirt fıstığı, Siirt perde pilavı

 

 

185 YEMEĞİMİZ TESCİL İÇİN SIRADA:

 Türk Patent Enstitüsü’nden coğrafi işaret almak için başvuruda bulunmuş ve başvurusunun sonuçlanmasını bekleyen gıda ürünü sayısı 185.

En çok sayıda yemeği tescil için bekleyen il Şanlıurfa.

 Şanlıurfa 26 yemeğinin coğrafi işaretle tescillenmesini bekliyor.

  Bu yemekler arasında, Urfa ciğer kebabı, Miftahi tas kebabı, Urfa pancar boranası, Urfa eşkilisi, Urfa soğan kebabı gibi ürünler bulunuyor.

TABLO 6: BAŞVURUDA ŞANLIURFA VE ORDU YARIŞIYOR Sıra

İl

Başvuru yapmış ürün sayısı

1

Şanlıurfa

26

2

Ordu

25

3

İzmir

9

4

Çanakkale

8

5

Manisa

8

6

Aydın

7

7

Balıkesir

6

8

Konya

6

9

Kahraman.

5

 

 MESİR MACUNU, TÖREN KEŞKEĞİ VE TÜRK KAHVESİ UNESCO LİSTESİNDE:

  Gastronomi kültürel değerler içinde de büyük öneme sahip.

 UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi bu açıdan büyük önem taşıyor.

 Kasım 2011’de Geleneksel Tören Keşkeği, 6 Aralık 2012’de Mesir Macunu Festivali, 2013 yılında da Türk Kahvesi ve Geleneği bu listeye girdi.

 GAZİANTEP YEME İÇME KÜLTÜRÜ İLE UNESCO’YA BAŞVURDU:

 Bu yönde atılan en önemli adımlardan biri de mutfağı ile ünlü Gaziantep’ten geldi.

 2014 yılı içinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin yeme içme kültürünün UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras programına girmesi için başvuru yapıldı.

 Gaziantep “Dünya, Yiyecek ve İçecek Turizmi 2019” yılına da aday oldu.

- Zengin bir mutfağı olan Türkiye’de mutlaka bir gasronomi haritası çıkarılmalı.

- Uzakdoğu’dan başlayan gastronomi turları diğer ülkelere de yaygınlaştırımalı.

 - ABD’de olduğu gibi yeme-içme festivalleri gündeme gelmeli.

 - İl bazında yöresel lezzetler ortaya çıkarılmalı.

- Aşçılık okulları ve gastronomiye ağırlık veren yüksek öğretim kurumlarının sayısı artırılmalı.

- Nasıl İtalya turizm tanıtımını yaparken kültürel mirasının yanı sıra pasta dediği makarnayı ve pizzayı pazarlıyorsa, Fransa şarap ile anılıyorsa Türkiye de kendi lezzetlerini de tanıtımının içine katmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REKREASYON EĞİTİMİNİ PROGRAMLAMA SÜRECİ   Rekreasyonel etkinliklerin bireylerde gelişim sağlaması eğitim programları ile olanaklıdır. ...