ÜÇÜNCÜ YAŞ TURİZMİ
Tedavi
edici, koruyucu, rehabilite edici veya sağlığı geliştirici hizmetler almak
için başka destinasyonların ziyaret edilmesi şeklinde tanımlanabilen sağlık
turizmi termal, medikal, yaşlı turizmi ve engelli turizmi olmak üzere 4
alt türden oluşmaktadır
Bu
bölüm altında ileri yaş turizmi (gezi turları ve meşguliyet terapileri), yaşlı
bakımı hizmetleri (bakım evlerinde veya rehabilitasyon hizmetleri),klinik
otelde rehabilitasyon hizmetleri ve engelliler için özel bakım ve gezi
turları yer almaktadır.
Klinik
oteller, tatil köyleri ve bakım evleri gibi alanlarda hizmet verilmektedir
Literatürde
“3. yaş turizmi”, “geriatri turizmi”, “yaşlı bakımı turizmi”, “3.
yaş baharı turizmi” ve “yaşlı turizmi” gibi kavramlarla ifade edilmektedir.
İngilizce
literatürde ise bu kavram için daha fazla sayıda terimin kullanıldığı
görülmektedir. Örneğin; “third age tourism”, “mature tourism”, “silver
tourism”, “age friendly tourism”, “active aging tourism”, “elderly
tourism”, “grey tourism” ve “senior tourism” bunlardan bazılarıdır.
Özellikle
Avrupa Birliği içerisinde “gümüş turizm” ve gümüş ekonomi kavramları sıklıkla kullanılmaktadır.
Üçüncü
yaş turizmi şu şekilde tanımlanmaktadır: "50 yaş ve üstündeki
insanların ikametleri, çalıştıkları ve her zamanki ihtiyaçlarını karşıladıkları
yerlerin dışına yaptıkları seyahatlerden ve seyahatleri esnasında
genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetleri talep ederek
geçici, süreli konaklamalarından kaynaklanan ilişkiler
bütünüdür"
Bu
tanımda yaş sınırı 50 olarak belirtilmiştir.
Birleşmiş
Milletler 60 yaş ve üstü bireyleri “yaşlı” olarak kabul etmektedir.
Ancak
birçok gelişmiş ülkede bu sınır 65’tir.
1900’lü
yıllarda “doğumda beklenen yaşam süresi” 45-50 yıl arasında iken günümüzde bu
sınır 80’e ulaşmıştır.
Bu
durum dünya nüfusunun yaşlanmasına yol açmıştır.
Ayrıca,
yaş sınırlandırması olmaksızın üç temel yaş dönemine vurgu yapılabilmektedir.
Bu
dönemler: Birinci yaş dönemi (gelişim, eğitim, bilinçlenme ve hayata
hazırlık aşaması), ikinci yaş dönemi (çalışma hayatı) ve üçüncü yaş dönemi
(yaşlanmanın etkilerinin görüldüğü ve aktif çalışma hayatının sona erdiği
dönem).
Aktif
çalışma hayatının sonlandığı ve boş zamanın arttığı üçüncü yaş döneminde, bu
boş zamanın değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilen seyahatler üçüncü yaş
turizmi olarak tanımlanmaktadır
Yaşlı
turistlerin boş zaman sorunları olmadığı için seyahat için seçtikleri
dönemler daha esnektir.
Bu
nedenle çok yoğun olmayan dönemlerde daha az ücret ödeyerek tatil
yapabilmektedirler
Yaşlı
turistler gittikleri destinasyonda çevre temizliğine ve konfora dikkat
etmektedir.
Genellikle
yakın destinasyonları ve paket turları tercih etme eğilimindedirler.
Ayrıca
doğal ortamları ve ılıman iklimleri sevmektedirler
Ürün
tercihleri daha sabittir, tanıdıkları ve bildikleri markalara daha fazla
sadıktırlar.
Yeniliklere
fazla açık değillerdir.
Ayrıca
müşterinin yaşı ilerledikçe reklamların etkisi azalmaktadır.
Ürünün
kullanışlılığı önem kazanmaktadır.
Emekli
olduklarında veya işlerini bıraktıklarında tüketici olarak davranışları da
değişmektedir.
En
önemlisi gelirleri göreceli olarak azalmaktadır.
Üçüncü
yaş turistlerinin davranışları sağlık, sosyal hayat ve finansal durum
olmak üzere üç bölüme ayrılmıştır.
Sağlık
Sağlık
bozuklukları (duyma veya göme kaybı ya da uyku bozuklukları)
Kronik
rahatsızlıklarda artış, demans hastalıkları, engellilik
İlaç
ve ekipman ihtiyacı
Koruyucu
sağlık (diyet takviyeleri, medikal ilaçlar, bakı ürünleri)
Medikal
hizmetler (evde bakım hizmeti, hastaneler, evler, pansiyonlar)
Ayakkabı
ve gerekli diğer malzemelerin giyilmesinde destek
Ev
hizmetleri Sosyal hayat
Emeklilik
veya işi bırakma nedeniyle alışılmış çevreden uzaklaşma,
İletişim
eksikliği
Yalnızlık,
Emeklilikle
birlikte gelen boş zaman artışı
Boş
zaman faaliyetler: sağlık için spor salonları, kültürel etkinlikler, kurslar,
gönüllülük çalışmaları, hobiler, bahçecilik, el işleri, koleksiyonculuk,
balıkçılık vs.
Finansal
durum
Gelir
azalışı
Fiyata
duyarlılık, biriktim yapma ve rasyonel satın alma davranışı
Yaşlı
turistler, yaş göz önünde bulundurularak hazırlanan pazarlama faaliyetleri
ve ürünlere olumlu yaklaşmamaktadır.
Paket
turları ve durağan aktiviteleri daha çok tercih etmektedir.
Ülkelere
ve gelirlerine göre destinasyon tercihleri değişebilmektedir.
Benzer
şekilde, kültürel nedenlerle yiyecek-içecek tercihleri konusunda da
farklılıklar bulunmaktadır.
Ancak,
sağlık nedeniyle diyet yemekler, salata ve fast-food olmayan yiyecekleri daha
çok tercih etmektedirler.
Ayrıca,
ilk katlarda yer alan, asansöre, sağlık hizmetlerine ve restoran gibi bölümlere
yakın olan odaları tercih etme eğilimindedirler.
Yaşlı
turistlerin seyahatlerini engelleyen bazı ekonomik ve sosyo-kültürel faktörler
bulunmaktadır.
Bu
faktörler şunlardır.
Yabancı
dil problemi,
Bilgi
eksikliği,
Ulaşım
yetersizliği,
Seyahat
veya organizasyon şartları,
Yaş
ayrımcılığı,
Sağlık
bakımı ve acil durumlar,
Erişilebilirlik,
Seyahat
sigortaları,
Finansal
sorunlar,
Yaşlı
turistler için turistik çekiciliklerin eksikliği ve
Yaşlılar
için özel olarak hazırlanmış ürün, hizmet veya tesis eksikliğidir.
Yaşlı
tüketicileri etkileyen faktörler Nikitina ve Vorontsova tarafından 65 yaş üstü
Rus turistlerle yapılan araştırmada bu tip turistlerin ihtiyaçları analiz
edilmiş ve tüketici davranışına ilişkin model önerilmiştir.
Bu
çalışmada üzerinde durulan bazı öneriler şunlardır .
Hükümetin
“hareketli yaşlanma” yı desteklemesi,
Yüksek
teknolojili geriatrik bakım hizmeti veren oteller,
Aktif
yaşlanmanın tanıtılması ve teşvik edilmesi,
Uzaktan
sağlık kontrollerinin yapılabileceği teknolojilerin kullanılması,
Yaşlı
turistler ekonomik, sosyal veya sağlık durumlarından homojen bir dağılıma sahip
olmadıkları için kişiselleştirilmiş ve odaklanmış pazarlama yöntemlerinin
kullanılması ve
65
yaş üstü turistlerin artmasıyla otellerde medikal bakım hizmetleri ve özel
geriatrik bakım hizmetlerinin olmasıdır.
Böylece
oteller yaşlı bakımı konusunda sertifikalı personele ihtiyaç duyacaktır.
Bu
hizmetleri sağlayan oteller diğerlerinden bir adım önde olacaktır.
Avrupa'da
tedavi masraflarının gelecek yıllarda önemli rakamlara ulaşacağı
beklendiği için bazı Avrupa ülkeleri koruyucu sağlık yaklaşımlarının
desteklenmesine yönelik politikalar geliştirmiştir.
Bu
nedenle 65 yaş üzeri vatandaşlarını İspanya ve Fransa kıyıları gibi ülkelere
yönlendirmektedir.
Bu
destinasyonlarda 7-30 gün arasında rehabilitasyon hizmetleri karşılanmaktadır.
Avrupalı
üçüncü yaş turistlerinin 2011 yılındaki turizm harcamaları 2006 yılına göre
yaklaşık %33 daha fazladır
"Yaşlılar
için en iyi destinasyon, Avrupa" programı geliştirilmiştir.
Bunun
yanı sıra Calypso girişimiyle düşük sezonlarda dezavantajlı grupların
ülkelerarası seyahati sağlanmaya çalışılmıştır.
2012
yılı itibariyle özellikle yaşlı gruplara odaklanılmıştır.
Avrupa
Birliği tarafından üçüncü yaş turizmine ilişkin hazırlanan raporda
"seniors" olarak ifade edilen grup 55 yaş ve üzeri bireyleri
kapsamaktadır.
Avrupa
Birliği içerisinde yaşayan her 10 bireyden yalnızca 3 tanesinin yurtdışına
çıktığı bilinmektedir.
Avrupa
Birliği talep, arz ve personel eğitimi olmak üzere üç temel alanda
erişilebilir turizmin geliştirilmesi için çalışmalar yapmıştır.
2020'ye
kadar bu pazarın daha önemli hâle geleceği öngörülmüştür.
Erişilebilir
turizm geliştirildiğinde üçüncü yaş turizmine ilişkin hizmetlerin doğrudan
ekonomik katkısının 240-270 Milyar Euro'ya ulaşabileceği tahmin
edilmektedir.
İspanya’da
“Aktif Yaşlılık Programı” stratejisi uygulanmıştır.
Hem
yaşlıların aktif olarak sosyal hayata katılmaları hem de ölü sezonda
turizmin canlandırılması amaçlanmıştır.
Tatil
programları için tarihi bölgelerdeki veya doğal alanlardaki tatil kampları
kullanılmıştır. Harcanan her 1 € ‘ya karşılık 1,8 € geri dönmüştür.
Oteller
ölü sezonda da çalışabildiği için vergilere katkı sağlanmıştır
AB
Üçüncü Yaş Turizm Desteği (The EU Senior Tourism Initiative): Avrupa
Komisyonu üçüncü yaş turizmi için Çin, ABD ve Brezilya gibi ülkelerle
bağlantı kurarak uluslararası seviyeye ulaşılmasını amaçlamaktadır.
Avrupa
Komisyonu toplumda ihtiyacı olan grupların turizme katılabilmesi için Calypso
adlı projeyi yürütmektedir.
Bu
proje 2012 yılından sonra özellikle üçüncü yaş grubunu destekler duruma
gelmiştir.
"En
Güzel Yaşında Daha Çok Seyahat Et" (Brezilya): 2007'de başlatılan program
60 yaş üstü ve emekli bireylerin toplumdan soyutlanmamasını amaçlamaktadır.
2007-2010
arasında 599.000 paket satılmıştır.
2013-2014
yılları arasında ise www.viajamais.gov.br adlı web sitesi kurularak
paketleri arama imkânı sunulmuştur.
3.
Yaş için Tatil Programı (Şili):
405.289
turist bu hareketliliğe dâhil olmuştur ve 2.690.512 geceleme
gerçekleşmiştir.
Yaşlılar
için Turizm Programı (Uruguay):
Düzenlenen
programlara 2013'te 60.000'den fazla birey katılmıştır.
Kişi
başı maliyet 110 Dolardır.
· INATEL
Vakfı (Portekiz):
80
yıldır faaliyette olan bir kurumdur ve devletin kontrolündedir.
187.000
üyesi bulunmaktadır.
Oteller,
kamp ve spor alanlarından oluşan bir ağa sahiptir.
10
milyon Portekizlinin 2 milyonu yaşlılardan oluşmaktadır.
Kurum
1995 yılından beri yaşlı turizmi ile ilgilenmektedir.
700.000
(65 yaş üstü) kişi programa katılmıştır.
Brezilya
Tur Operatörleri Birliği (BRAZTOA):
Brezilya'da
23,5 milyon yaşlı birey bulunmaktadır.
Dünyada
üçüncü yaş turizmi genellikle düşük sezonda sektörü desteklemek amacıyla, iç
turizme yönelik olarak ve sosyal turizme katkı sağlamak için
gerçekleştirilmektedir.
İrlanda
“Yaşlı Dostu İrlanda” (Age Friendly Ireland) mottosunu kullanmaktadır.
Türkiye’de
ileri yaş turizminde 150.000 yabancı turist ve 750 milyon dolar gelir
hedeflenmiştir.
Türkiye’de
Üçüncü Yaş Turizminin Durumu ve Öneriler Türkiye’nin üçüncü yaş turizmi
konusunda önemli avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.
Avantajları;
Türkiye'deki hastanelerin teknoloji, kalite, akreditasyon bakımından ilerleme
kaydetmiş olması, Türkiye'nin kültürel zenginliği ile iklimi ve son olarak
Avrupa ve Asya'nın ortasında kesişme noktasında yer aldığı için Türkiye'ye
havayolu ile ulaşımın kolay olmasıdır.
Dezavantajları
ise sağlık personeli azlığı, sağlık turizmindeki hukuksal boşluklar, ara eleman
eksikliği, yabancı dil bilen personel sayısının az olması, devlet, özel sektör
ve STK işbirliğinin yeterli olmaması ve sağlık turizmi tanıtımının
yetersizliğidir.
Türkiye'nin
Avrupa ülkelerine yakınlığı, ikliminin uygunluğu, üçüncü yaş turistlerin
dikkatini çeken kültürel ve inanç zenginlikleri ile termal kaynaklar
önemli fırsatlardır.
Almanya,
diaspora sağlık turizmi bakımından önemli bir potansiyeldir.
Almanya'da
beklenen yaşam süresi erkeklerde 76, kadınlarda ise 82’dir.
Yaşlı
bakım evlerinde kalan bireylerin aynı koşullarda bir ay kadar yurt dışında
kalmaları sağlanmaya çalışılmaktadır.
İskandinav
ülkelerinde ise artan yaşlı nüfus, iklim koşulları, bekleme sıraları ve
maliyetler gibi unsurlar ülkemize yaşlı turistleri çekebilecek fırsatlardır.
Ayrıca,
70 yaşın üstündeki Norveçlilerin %70’i iyi sağlık koşullarına sahiptir.
Finlandiya'da
ise "sağlıklı yaşlanma" kavramı çerçevesinde gezi, temiz ve
güneşli hava, meşguliyet terapisi ön plandadır.
Bunların
yanı sıra ülkelerin yaşlı nüfusu incelendiğinde değerlendirilmesi gereken
önemli pazar potansiyelleri olduğu görülebilmektedir.
Avustralya
- Nüfusun %20’den fazlası 60 yaş üzerinde,
Danimarka
- Nüfusun % 18.4’ü 65 yaş üzerinde,
Finlandiya
- Nüfusun %22'si 65 yaş üzerinde,
İsveç
- Nüfusun % 19.8’i 65 yaş üzerinde,
Norveç
- Nüfusun %16.1’i 65 yaş üzerinde
Rusya
- Nüfusun % 13.3’ü 65 yaş üzerindedir.
Üçüncü
yaş turizminde bazı destekleyici hizmetlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu
hizmetler; tarihi turlar, inanç turları, medikal hizmetler, rehabilitasyon
hizmetleri, tedavi kampları, meşguliyet terapileri ve sürekli bakım
hizmetleridir
Bu
hizmetlerin yanı sıra yaşlılara hizmet verecek personelin bazı özelliklere
sahip olması gerekmektedir.
Bu
özellikler; toplumsal ve insanî duyarlılığının yüksek, empati kurma yeteneği
geliştirmiş, incelik, zarafet ve insanları incitmeden iş görebilecek,
konuşabilecek, sabırlı, anlayışlı, daha dikkatli, analitik düşünme gibi beceri
ve yeteneklere sahip olmalıdırlar.
Üçüncü
yaş turizminde beklentiler milliyete göre değişiklik gösterebilmektedir.
Örneğin,
50 yaş ve üzeri Alman, İngiliz ve Hollandalı turistler genel temizliğe ve
personelin davranışlarına önem vermektedir.
Bu
nedenle, homojen olmayan bu gruplara pazarlama yapılırken kişiselleştirilmiş ve
odaklanılmış yöntemler kullanılmalıdır.
Örneğin
Alman pazarı için hazırlanan broşürlerde ciddi bir renk tonu ve uzun
detaylı açıklamalar yer almalıdır.
Finlandiya'ya
bakıldığında ülkedeki yaşlıların yerel gazete ve dergilerden (%25),
internetten (%20) ve turizm acentalarından (%17) gidecekleri
destinasyona ilişkin bilgi aldıkları görülmektedir.
Bu
nedenle Finlandiyalı aracı kurumlarla anlaşılarak yerel gazete ve dergilere
ilan verilmeli ve Fin dilinde web siteleri hazırlanmalıdır.
Son
yıllarda “yaşlı dostu şehirler” ve “ileri yaş dostu tesisler” gibi özelliklerin
hem destinasyonlar hem de işletmeler tarafından vurgulandığı görülmektedir.
Ülkemizde
ise “Yaşlı Dostu Kent Amasya” örneği mevcuttur.
Dünya
Sağlık Örgütü yaşlı dostu kentlerin bileşenlerini özetlemiş ve ulaşımdan
konaklamaya 8 farklı başlık altında olması gereken maddeleri sıralamıştır.
Bu
tip kentlerin sayısı artırılmalıdır.
Sağlık
turizminde coğrafi yakınlık önemlidir.
Bazı
ülke vatandaşları yakın çevrelerindeki diğer ülkelere gitme eğilimindedir.
Örneğin,
Finlandiya vatandaşları yurt dışı sağlık hizmetleri için Estonya ve İsveç
gibi ülkeleri tercih etmektedir.
Türkiye’nin
üçüncü yaş nüfusu iç turizm için fırsat olarak değerlendirilebilir.
Örneğin,
50 yaş ve üzeri katılımcıları dâhil ederek Sakarya il merkezinde
gerçekleştirilen bir araştırmada, tatile gitme davranışının 60-79
yaş grubunda yoğunlaştığı görülmüştür.
Bu
sonuçlara göre 60 yaş öncesindeki bireylerin çalışma sorumlulukları
olabileceği, 80 ve üzeri yaş grubundaki bireylerde ise sağlık
sorunlarının etkili olabileceği düşünülmüştür.
MÜSİAD’a
göre ise bu konuda bazı öneriler şu şekildedir.
Pazarlama
açısından doğru konumlandırma yapılmalıdır,
Fiyatlar
uluslararası alanda karşılaştırılarak belirlenmeli,
Hem
ataşelikler aracılığıyla hem de sanal ortamda tanıtım sağlanmalı ve kampanyalar
düzenlenmelidir,
Denetim
ve kalite sağlanmalıdır,
Ürün
paket olarak (diğer turizm olanaklarını da ilave ederek) sunulmalıdır,
Diğer
ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşları, sigorta firmaları ile iş birliği
yapılmalıdır,
Hizmet
hastanın evinden çıkıp tekrar evine gelene kadarki süreci kapsamalıdır.
Sonuç
Dünya çapında yaşlılık döneminin daha aktif bir hâle dönüşmesiyle birlikte
aktif yaşlanma politikaları oluşturulmaya başlanmıştır.
Dünya
nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte sayısı gittikçe artan ve daha aktif hâle gelen
yaşlı bireylerin turizm hareketlerini etkilemesi kaçınılmaz bir sonuçtur.
Yurt
dışında yaşayan yaşlı gurbetçilerin de sağlık ve bakım hizmetlerini
anavatanlarında almak istediklerinde diaspora turizmi ile Türkiye avantajlı
bir duruma gelecektir.
Genellikle,
bakım evleri ve rehabilitasyon hizmetlerini kapsayan yaşlı bakım hizmetlerinde
turistin kalış süresinin uzunluğu, turist harcamaları bakımından kazançlı
bir turizm türüdür.
Gelişmiş
ülkeler, özellikle sosyal turizm ile ölü sezonlarda turizm sektörüne
destek olmaktadır.
Bu
nedenle, üçüncü yaş turizmi turizm sektöründe mevsimsellik sorununa karşı
alternatif bir çözümdür.
Özellikle
Avrupa ülkelerinde uygulamaların hayata geçirildiği görülürken, Türkiye’de
alınan karaların uygulanması konusunda yetersizliklerin bulunduğu
anlaşılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder